Bak evladım, görüyorum ki daha ehliyetini yeni almışsın ve yük güvenliği konusunda endişelerin var. Bu konuyu defalarca anlattık ama belli ki derste iyi dinlememişsin. Yük güvenliği, sadece senin için değil, trafikteki herkes için hayati öneme sahiptir. Unutma, yükün kayması veya düşmesi ciddi kazalara yol açabilir.

Öncelikle, yükünü her zaman taşıma aracına uygun şekilde yerleştirmelisin. Ağır eşyaları tabana, dingil üzerine yakın ve mümkün olduğunca ortaya yerleştirmeye özen göster. Yükün kaymasını engellemek için boşlukları dolgu malzemeleriyle doldur. Ardından, yükünü mutlaka sabitlemelisin. Yük sabitleme yöntemleri arasında bağlama, germe ve bloke etme bulunur. Bağlama için uygun gerdirme kayışları kullanmalısın. Kayışların sağlam ve yükün ağırlığına uygun olduğundan emin ol.

Son olarak, yük güvenliği konusunda yasal düzenlemelere de dikkat etmelisin. Ülkeden ülkeye farklılık gösteren bu düzenlemeler, yükün ağırlığı, boyutları ve sabitleme yöntemleri hakkında kurallar içerir. Bu kurallara uymaman durumunda cezai yaptırımlarla karşılaşabilirsin. Unutma, güvenlik her zaman önceliklidir.

Ah, Ladungssicherung, bak bu bana neyi hatırlattı... Benim askerlik günlerimdeki kamyonları yükleme işlerini! O zamanlar daha toy delikanlıydık, tabii, ama komutanımız rahmetli Topal Nuri vardı, tam bir Ladungssicherung ustasıydı. Adamcağızın bir ayağı aksardı ama o kamyonları öyle bir bağlardı ki, sanki birbirine kaynaklamış gibi olurdu yükler. Bir keresinde, Erzurum'dan Ankara'ya malzeme taşıyorduk, kışın ortası, yollar buz gibi. Nuri komutan, "Evlatlarım," dedi, "bu yük bizim namusumuzdur, bir çivi bile düşmeyecek!" Biz de gençlik heyecanıyla, Nuri komutanın dediğini harfiyen yaptık. Battaniyelerle sardık, halatlarla bağladık, köşelerine takozlar yerleştirdik... Yolda bir ara tipi başladı, göz gözü görmüyor. Ben de acemi şoförüm ya, bir anlık dalgınlıkla direksiyonu kırdım, kamyon az kalsın devrilecekti. Neyse ki toparladım ama o an içimden neler geçti bir bilsen! Sonra bir de baktım ki, Nuri komutan sırıtıyor. "Gördün mü," dedi, "iyi bağlarsan hiçbir şey olmaz!" İşte o gün Ladungssicherung'un ne kadar önemli olduğunu anladım. Senin o dolap meselesine gelirsek, bak şimdi, basit bir dolap bile olsa, onu sabitlemek için birkaç şey yapabilirsin. Öncelikle, dolabı aracın duvarına ya da koltuklarına yasla ki hareket etme şansı azalsın. Sonra, mutlaka ama mutlaka bağlama kayışları kullan. Hani şu otomobil yedek parçacılarında satılan, gerdirme mekanizmalı kayışlar var ya, onlardan. Dolabı sıkıca bağla, ama aşırı da sıkma ki zarar görmesin. Bir de kaydırmaz örtüler var, bilirsin, hani mutfakta falan kullanılanlardan. Onlardan dolabın altına serersen, daha da güvende olur. Eğer dolap çok ağırsa, mutlaka birinden yardım al ve mümkünse arabanın en alt kısmına, yere yakın bir yere yerleştir. Unutma, yük ne kadar alçakta olursa, aracın dengesi o kadar iyi olur. Ha, bir de Nuri komutanın bir lafı vardı, "Acele işe şeytan karışır!" Yani acele etme, dikkatli ol, her şeyi kontrol etmeden yola çıkma. Şimdi piyasada bir sürü Ladungssicherung seti falan da satılıyor, onlara da bir göz atabilirsin. Onların içinde her türlü kayış, takoz, örtü falan oluyor. Ama en önemlisi, kendi aklını kullanmak ve mantıklı düşünmek. Sonuçta, senin ve başkalarının güvenliği her şeyden önemli. Yani özetle, kayış kullan, sabitle, dikkatli ol, hepsi bu!

Yükü sabitlemek için kaymayı önle, ağırlık merkezini dikkate al. Yükü bağla, boşlukları doldur, uygun ekipmanı kullan.