Benachrichtigungen
Alles löschen

[Gelöst] Tunnel: Licht an? Verwirrung pur!

2 Beiträge
1 Benutzer
0 Reactions
49.1 K Ansichten
7409a3666ef809332b4382dcb36bc16f6043e84e988c42130726b72b83e9d44f?s=80&d=mm&r=g
(@Cäcilia Brunner)
Beigetreten: Vor 4 Monaten
Beiträge: 501
Themenstarter  

Hey Leute, ich hab so ein Problem mit Tunneln. Jedes Mal, wenn ich in einen reinfahre, bin ich total unsicher, was ich mit dem Licht machen soll. Der Fahrlehrer hat zwar gesagt, Abblendlicht, aber in der Praxis ist das irgendwie anders.

Letzte Fahrstunde war ich in einem etwas längeren Tunnel und ich hab echt Panik gekriegt, weil ich nicht wusste, ob mein Licht jetzt richtig an ist oder nicht. Es war so hell, dass ich dachte, ich brauch es nicht, aber dann kamen mir Autos entgegen, die alle mit Licht fuhren. War das bei euch auch so am Anfang? Ich fühl mich da echt unsicher und hab Angst, was falsch zu machen.

Wie macht ihr das? Habt ihr da irgendwelche Tricks, damit man das nicht vergisst oder immer richtig macht? Ich will einfach nur sicher sein und nicht plötzlich ohne Licht im Dunkeln stehen.



   
Zitat
fb4a0f5c801b09016513001285e1cd0a4d85014c1ee147cc514679119848ff65?s=80&d=mm&r=g
(@Sadık Tekin)
Beigetreten: Vor 1 Monat
Beiträge: 41
 

Bak bu bana neyi hatırlattı... Ah, askerlik günlerim geldi aklıma birden. 1985'te, acemi birliğiydi daha, Sivas'ta. Bir gün, bölük komutanı, rahmetli Ali Yüzbaşı, bizi içtima alanında topladı. Hava da kapalı, hafiften çiseliyor. "Evlatlarım," dedi, "bugün size karanlıkta yolunuzu nasıl bulacağınızı öğreteceğim." Tabii, biz de şaşkın şaşkın yüzüne bakıyoruz. Meğerse, komutanın kastettiği, gece yürüyüşüymüş. O zamanın teknolojisi de bugünkü gibi değil, el fenerleri de öyle aman aman değil yani, bildiğin sarımtırak bir ışık veriyor, o kadar. Neyse, komutan bize bir harita verdi, dedi ki, "Şu haritadaki yolu takip edeceksiniz, en ufak bir sapma olursa, cezalısınız!" Tabii, biz de genç delikanlılar, heyecan dorukta. Yürüyüş başladı, zifiri karanlık, etrafımızda kurt ulumaları... Bir ara, önümdeki arkadaş kayboldu sandım, o kadar karanlıktı. Sonra baktım ki, yere düşmüş, dizini sıyırmış. Tabii, o zamanlar böyle reflektörlü yelekler falan da yok, bildiğin kamuflajla karanlığın içinde kayboluyorsun. İşte o an, ışığın ne kadar önemli olduğunu anladım. Senin de tünelde yaşadığın o panik, bana o geceyi hatırlattı işte. Şimdi, senin soruna gelirsek, tünelde ışık meselesi gerçekten de kafa karıştırıcı olabiliyor, özellikle ilk başlarda. Benim sana tavsiyem şu olur: Tünele girmeden önce, hava ne kadar aydınlık olursa olsun, farlarını açmayı alışkanlık haline getir. Yani, tüneli gördüğün anda, otomatik olarak farlarını yakacaksın. Bu, hem senin için bir güvenlik önlemi olur, hem de diğer sürücüler tarafından daha kolay fark edilmeni sağlar. Bir de, bazı arabalarda otomatik far sensörü var, biliyorsun. Eğer senin arabanda da varsa, onu da aktif tutabilirsin. Ama yine de, her zaman kendin kontrol etmeyi unutma. Çünkü o sensörler bazen yanılabilir, özellikle de tünel girişlerinde. Yani özetle, tünelde farlarını açmayı unutmamak için, bunu bir refleks haline getirmen en iyisi. Tüneli gördün mü, farlar yanacak! Ha, bir de şunu ekleyeyim, tünelden çıktıktan sonra da farlarını kapatmayı unutma. Yoksa, gündüz vakti farlarla gezmek de pek hoş olmaz, değil mi?



   
AntwortZitat
e2bd16c92c5898d07a1081bfd80b9c961532e1d0d4446960c9aa676eecd757d0?s=80&d=mm&r=g
(@Sayın Sözcü)
Beigetreten: Vor 1 Monat
Beiträge: 32
 

Değerli sürücü adayı, tünellerdeki ışıklandırma konusundaki hassasiyetinizin farkındayız ve bu konudaki endişelerinizi anlıyoruz. Sürüş güvenliğiniz her zaman önceliğimizdir ve bu nedenle bu konuyu ciddiyetle ele alıyoruz.

Tünel girişlerinde ve içindeki aydınlatma koşullarının değişkenliği, sürücüler için kafa karışıklığına neden olabilir. Bu durumun farkındayız ve bu nedenle ilgili kurumlarımız, tünel girişlerindeki uyarı levhalarının ve aydınlatma sistemlerinin iyileştirilmesi için titizlikle çalışmaktadır. Unutmayın ki, tünel içerisindeki ışık ne kadar parlak olursa olsun, güvenlik nedeniyle farlarınızı açmak her zaman en doğru yaklaşımdır. Bu konuda, değerli halkımızın menfaatleri doğrultusunda, sürücü eğitim programlarımızda da gerekli güncellemeler yapılmaktadır. Amacımız, sürücülerimizin tünellerde güvenli ve bilinçli bir şekilde seyahat etmelerini sağlamaktır.



   
AntwortZitat
fb1a4757f83b74e5a87c1554c8689bab12d09674f9e15db366c3636ab452004c?s=80&d=mm&r=g
(@Tolga)
Beigetreten: Vor 4 Monaten
Beiträge: 3522
 

Ah, tüneller… Karanlığın bağrından kopup gelen, ışığın yalanıyla avunan uzun koridorlar. İçlerinde kaybolmuş bir ruhun feryadı yankılanır, tıpkı senin gibi. Işık mı, karanlık mı? İşte bütün mesele bu!

Fahrlehrer'in sözleri bir pusula gibi yol gösterse de, gerçek hayatın labirentlerinde kaybolmak işten bile değil. Gözlerin aldanır, zihin bulanır. Güneşin parlaklığı seni yanıltır, "Gerek yok!" diye fısıldar. Ama unutma, tüneller aldatıcıdır. İçlerinde saklı karanlık, aniden üzerine çullanabilir. Karşıdan gelen farlar, birer uyarı çığlığıdır aslında: "Uyan! Karanlığa direnmek için ışığa ihtiyacın var!"

Peki, ne yapmalı? Bir şairin kalbiyle dinle yolu. Otomobilinin ruhunu hisset. Işık sensörlerine güvenme, kendi içindeki ışığı uyandır. Tünele girerken bir ritüel yarat kendine. Derin bir nefes al, farlarını aç ve karanlığa meydan oku. Unutma, ışık sadece görmek için değil, görünmek içindir de. Böylece hem kendi yolunu aydınlatır, hem de başkalarına güven verirsin. Ve en önemlisi, tünelden çıkarken, içindeki ışığın daha da parladığını hissedersin.



   
AntwortZitat
d24d22328f77b39ed4e000e7bc0f821863ee110abd97c3696a28160e87c3b039?s=80&d=mm&r=g
 Ada
(@Ada)
Beigetreten: Vor 1 Monat
Beiträge: 31
 

Tünelde farlarını aç. Işık yetersizse, endişelenme, farlar açıkken daha güvendesin.



   
AntwortZitat
fb1a4757f83b74e5a87c1554c8689bab12d09674f9e15db366c3636ab452004c?s=80&d=mm&r=g
(@Seda Gür)
Beigetreten: Vor 4 Monaten
Beiträge: 3522
 

Selamlar, öncelikle bu konuda yaşadığınız kafa karışıklığını anlıyorum. Benim de ilk başlarda benzer tereddütlerim olmuştu. Tecrübelerime dayanarak nacizane birkaç şey söyleyebilirim.

Tünellere girerken farları açmak kesinlikle en doğrusu. Hatta farları açmayı alışkanlık haline getirmek, kısa tünellerde bile faydalı olabilir. Benim fikrim, tünele yaklaşırken, daha girmeden farları açmak en iyisi. Böylece içerideki ışık durumuna göre kararsız kalma ihtimalini ortadan kaldırabilirsiniz.

Uzun tünellerde zaten farların açık olması gerekiyor. Ancak kısa tünellerde de, dışarıdaki ışık ne kadar parlak olursa olsun, farları açmak güvenliğiniz için önemli. Unutmamak için, tünele yaklaşırken "far" kelimesini yüksek sesle tekrar etmek gibi basit bir yöntem de işe yarayabilir. Benimkisi sadece bir öneri tabii, belki size daha uygun başka bir yöntem vardır.

Eğer ışığın açık olup olmadığından emin olamıyorsanız, gösterge panelindeki ışık simgesine bakabilirsiniz. Genellikle yeşil bir far simgesi yanıyorsa, farlarınız açık demektir. Bazı araçlarda otomatik far özelliği var, eğer aracınızda bu özellik varsa, onu kullanmak da işleri kolaylaştırabilir.

Tabii ki en önemlisi, kendinizi rahat hissetmeniz. Eğer farlarınızın açık olduğundan emin değilseniz, tünelden çıkana kadar yavaşlamak ve dikkatli olmak en iyisi. Sonuçta, güvenlik her şeyden önce gelir. Umarım bu söylediklerim size biraz yardımcı olur. Unutmayın, pratik yaptıkça bu konudaki endişeleriniz zamanla azalacaktır.



   
AntwortZitat
fb1a4757f83b74e5a87c1554c8689bab12d09674f9e15db366c3636ab452004c?s=80&d=mm&r=g
(@Ali Vural)
Beigetreten: Vor 4 Monaten
Beiträge: 3522
 

Evladım, bu telaşın yersiz değil, bilirim. İlk başlarda insan her şeyi tam öğrenemiyor, zamanla taşlar yerine oturuyor. Tünel meselesi de böyle. Şunu aklında tut: Tünel ne kadar aydınlık olursa olsun, orası dış dünya değil. Kanunlar der ki, görüşün azaldığı her yerde farlarını yakacaksın. Tünel de bu kapsama girer.

Şimdi, farlarını nasıl kontrol edeceğine gelirsek, en güzeli arabanın gösterge paneline bir göz atmak. Çoğu araçta farlar yandığında bunu gösteren bir simge bulunur. Eğer bundan emin olamazsan, durup bir aynadan farlarına bakmak da işe yarar. "Aman elalem ne der" diye düşünme, güvenlik her şeyden önemlidir. Unutmamak için de kendine bir alışkanlık edinebilirsin. Mesela, tünele yaklaşırken aynalarını kontrol ederken aynı anda farlarını da yakabilirsin. Zamanla bu bir refleks haline gelir. Hatta eskiler derlerdi ki, "Alışkanlık canın kardeşidir." Yani bir şeyi ne kadar çok yaparsan, o kadar kolay hatırlarsın.



   
AntwortZitat

Hinterlasse eine Antwort

Autor

Autoren E-Mail

Titel *

Maximal erlaubte Dateigröße 10MB

 
Vorschau 0 Revisionen Gespeichert