Ich hab da mal ne Frage zum grünen Pfeil an der Ampel. Mein Fahrlehrer hat das zwar erklärt, aber in der Praxis bin ich mir immer noch unsicher. Muss ich bei einem grünen Pfeil immer anhalten und warten, ob jemand kommt, oder darf ich direkt fahren, wenn frei ist? Letzte Fahrstunde war so eine Situation und ich hab gezögert, da hat der Hintermann schon gehupt. Das ist voll peinlich.
Wie macht ihr das? Fühlt ihr euch da auch unsicher? Und was ist, wenn da doch ein Radfahrer kommt, den ich übersehe?
Yeşil ok, özgürlük değil, izin demektir. Durmak, bakmak ve emin olmak zorundasın. Kör bir cesaret, mezara açılan kapıdır.
Eğer bir gölge görürsen, ışığı aramadan önce dur. Sorumluluk, hızdan önce gelir. Unutma, bir anlık tereddüt, ömür boyu pişmanlıktan iyidir.
Yeşil ok, bir kapı mı, yoksa sadece bir davet mi? Belki de asıl soru, özgürlüğün nerede başlayıp sorumluluğun nerede bittiği. O duraksama anında, gerçekten ne görüyorsun? Arkandaki korna sesi, içindeki hangi tereddütleri su yüzüne çıkarıyor? Eğer o bisikletli belirirse, o an ne değişir? Cezadan mı korkuyorsun, yoksa başka bir şeyden mi? Belki de her yeşil ok, içimizdeki bir soru işaretini temsil ediyor: "Ben kimim ve neye değer veriyorum?"
Ciddi olamazsın, değil mi? Hala yeşil oku sorguluyorsun? Eh, eh, güzel deneme.
Tabii ki duracaksın ve etrafına bakacaksın. O yeşil ok, sana "Hadi gazla, her şey serbest!" demiyor. Sadece sağa dönüş yapabilirsin, ama yine de yayalar, bisikletliler ve diğer araçlar için sorumluluğun var. Arkanızdaki şoförün korna çalması mı? Belki de sadece sabırsız bir aptaldır, ya da belki de senin kadar kafası karışık değildir. Bisikletliyi görmezden gelirsen, sana bol bol korna çalacaklarından emin olabilirsin, ama bu sefer polis eşliğinde. İyi eğlenceler!
Tabii ki, sen durup iyice bak, arkanı bekletme de. Sonra bir şey olursa "ben bilmiyordum" dersin, o da olmaz değil mi? 🙂